Profesyonellik



Bir işe başladık… Belki beş yıldızlı bir otelin mutfağını belki de butik bir restoranın mutfağını yönetiyoruz, ne fark eder?... İşi iyi bilen bizleriz, çünkü profesyoneliz…

Menüyü oluşturmaya başlıyoruz, ardından işletmenin konseptine göre satın almaları gerçekleştiriyoruz; masa, sandalye, tencere, tava, kepçe… Hatta personelimizi de işe aldık tabii ki menü dikkate alınarak ve planlandığı şekilde yolumuza devam ediyoruz.

Hazırlıklar, eğitimler, denemeler derken gün geliyor; açılış günü… Bütün hazırlıklar esnasında eksiklerimizi tamamlamak üzere gözümüzü dört açarız ve yine de servis sırasında birçok sorunla ve eksikle karşılaşabiliriz; tabaklarımızı sıcak tutamayız, elimizi yakarız, buz makinesindeki buz yetmez, mutfak sıcaktır ve pastanedeki şeker süsleri erir geç kalırız fark edemeyiz, tavamız gelen sipariş çeşitliliğine yetmez eksik kalır, ayağımıza fritözden yağ sıçrar, bağırırız, garsonu yanlış anlarız, unuturuz, telaş yaparız…Yine de her şeye rağmen gelen müşteriye (ki ben MİSAFİR demeyi tercih ederim) olumsuzlukları hissettirmeden işimizi yapmaya devam ederiz.

Peki bu sorunların üstesinden gelmek için ne yapılır veya ne yapılmaz? İş esnasında ısıtamadığımız tabakları ısıtmak için “tabak ısıtıcısı” sipariş formu doldurulmaz, tabaklar fırında ısıtılır. Yanan elimize merhem sürmeyiz, elimizi akan suyun altına 10 saniye tutmak fazlasıyla yeter. Gelen misafire buzumuz yok diyemeyiz, önce komşudan buz isteyip sonra da hızlıca ve fazlaca ilgili firmaya buz siparişi veririz ivedilikle gelmesini sağlarız... En önemlisi sorunları uzatmak yerine hızlıca yapacağımız işe konsantre oluruz ve işimizi önceden planlandığı gibi devam etmesine çaba gösteririz. Elimiz kesildiğinde, ayağımıza sıcak yağ sıçradığında, küfür yediğimizde, gözümüzün önünden tabak sıyırdığında işimizi yarım bırakmayız, gün bitene kadar devam ederiz.

Unutmayalım bizler profesyoneliz ama hata da yapabiliriz ama sadece tek şartla yapabiliriz bu hatayı; bir sonraki sefer aynı hatayı yapmamalıyız! Peki aynı hatayı tekrar yapmamak için ne yapmalıyız?

Önce elimizdeki işi bitirip son misafiri de uğurlamalıyız. Ertesi günü beklemeden bütün personeli bir araya toplamalıyız ve genel değerlendirme yapmalıyız. Ertesi gün için “tabak ısıtıcısı” sipariş formu doldurma zamanı, elimize pansuman yapma zamanı, küfürleri unutma zamanı, hazırlanan yanlış siparişin nedenini sorgulama zamanıdır artık… Günü değerlendirme zamanıdır artık ve bu değerlendirme de yapılan işin bir parçasıdır.


Kim, hangi şekilde, ne durumda olursa olsun önce planladığı işi yapma gayreti içinde olmalı ve başladığı işi bitirmeli. Bu şekilde olursa ve iş planına, programına uyulursa iş esnasında çıkacak bütün hatalar düzeltilir. Özetle bir işin akışı; planlama, organize olma, her şeye rağmen işi devam ettirme, değerlendirme ve tekrar planlamadan ibarettir. Bizler “profesyoneliz” bir kere hata yapabiliriz ama asla hiçbir işi yarım bırakmayız.

Yorumlar